"Astroloji; sadece yıldızlara değil, anlamın kendisine bakma sanatıdır. Ve bu sanat, yüzyıllar boyunca büyük ustaların ellerinde şekillenmiştir."
Claudius Ptolemy (Batlamyus)
Astrolojinin temel taşlarını atan bilge. Tetrabiblos adlı eseriyle gezegen asaletlerini, doğum haritası yorumunun yapı taşlarını ve zamanın ritmini sistemleştirdi.
Klasik astrolojinin bugünkü temelleri onunla atıldı.
Ptolemy yalnızca teknik bir sistem kurmadı. O, gökyüzünün hareketlerini bir düzen, bir ilahi ritim olarak gördü. Onun zaman döngülerine dair tablosuna vakıf olanlar bilir: O tabloda yalnızca yıllar ve aylar yoktur; kaderin dokusu, hayatın iniş çıkışları, insanın içsel yolculuğu gizlidir. Gökyüzü, Ptolemy’nin kaleminde yalnızca ışıkla değil, ritimle de konuşur. Ve bu ritim, yüzyıllar sonra bile hâlâ şaşmaz bir bilgelikle işler.
William Lilly
17. yüzyıl İngiltere’sinde yaşamış, Christian Astrology adlı eseriyle Horary (Soru) astrolojisini herkesin anlayabileceği bir dile indirmiştir.
Onun harita okuma yöntemleri hâlâ temel bir referanstır. Ben, kitaplarındaki hemen her soruyu çözdüm. Bazıları ilk bakışta karmaşık görünür. Bu, çoğu zaman Lilly’nin aceleyle yazmasından kaynaklanır. Çünkü her sorunun özü, aslında Ptolemy’nin zaman döngüleri tablosuna çıkar. Oraya baktığınızda, karmaşıklığın içindeki düzeni görmek mümkündür.
Bazı sorular büyüleyici, bazıları şaşırtıcıdır… Ama bir haritayla konuşmaya başladığınızda, bambaşka bir dünyaya adım atarsınız. Lilly’nin dili sade olduğu kadar mucizevidir. Benim için onun metinleri yalnızca bilgi değil; sezginin derinliğidir.
John Frawley
Modern çağın klasikçisidir. The Real Astrology ile Lilly’nin yöntemlerini günümüze taşıdı.
Netlik, doğruluk ve etik derinlik onun en önemli mirasıdır.
Astrolojiyi yeniden hem bir ilim hem bir sanat haline getirenlerden biridir.
John benim ustalık hocamdır. Ondan yalnızca teknik bilgi değil, gerçek ustalığın ne demek olduğunu öğreniyorum. Çünkü o bana, bir öğretmenin nasıl olması gerektiğini gösterdi: Öğretmek kelimesinin içini gerçekten dolduran, öğrencisine ışık olan, yol gösteren… Öğrencisiyle asla rekabet etmeyen, aksine onun yolunu aydınlatan bir hoca.
Bunun en güzel örneğini de : 1996 yılında çıkardığı dergilerden birini bulup aldığımı ona söylediğimde, haberi duyar duymaz tüm seriyi bana gönderdi. Çünkü John için mesele yalnızca bilgi değil; öğrencisine ışık olma sorumluluğuydu. Ve bu ışığı taşırken üslubunu asla bozmadı, kibire hiç yer vermedi. İşte benim için gerçek ustalık tam da budur.
R. Hakan Kırkoğlu
Türkiye’de astrolojinin kültürel, akademik ve entelektüel temellerini inşa eden en önemli isimlerden biri.
Klasik ve modern yorumları felsefi bir zeminde birleştirerek, astrolojinin ülkemizdeki sınırlarını çizdi.
Benim için Hakan Hoca yalnızca bir eğitmen değil; bir astrologun nasıl hazırlanması gerektiğini öğreten bir rehberdir.
Astrolojiye olan yaklaşımımı şekillendiren en değerli figürlerden biridir.
Astroloji; yalnızca yıldızlara bakmak değil, onların ardındaki anlamı duymaktır. Ve bu sanat, yüzyıllar boyunca büyük ustaların ellerinde şekillenmiştir. Benim yolum bu köklerden besleniyor. Harita yorumlarken yalnızca bilgiye değil; bu ustaların duruşuna ve yöntemlerine yaslanıyorum. Astroloji bir kehanet değil; zamanın dilini okuyarak kendini yeniden hatırlama sanatıdır.